Yaşayan Türkçe

fotoğraf

Fransızca


  • isim Görüntüyü, çeşitli gereçler yardımıyla bir yüzey üzerinde sabitleme.


  • isim Sözü edilen yöntemle üretilen resim, foto.

    • Gazeteci Kevin Carter, ölmek üzere olan Afrikalı çocuğun başında bekleyen akbaba fotoğrafıyla Pulitzer'i kazandıktan sonra intihar etti.
    • Hafıza kartındaki düğün fotoğraflarını yedeklemeden silmiş, öldüreceğim onu!
    • Fotoğrafları basına dağıtılan zanlının görüldüğü yerlere dair tutarsız ihbarlar geliyor.
    • Yazılama yapılan duvar fotoğraflarının yer aldığı sergi, ziyarete açıldı.
    • Palyaço kılığındaki haydutların fotoğrafları basına dağıtıldı.

  • isim Görüntü.


133